Astronomi, evrenin ve içerisindeki her şeyin incelenmesidir. Yıldızlar, gezegenler, aylar, kuyruklu yıldızlar ve asteroitler benzer biçimde gök cisimlerinin incelenmesini; süpernovalar, kara delikler ve kuasarlar benzer biçimde astronomik olayların incelenmesini ve feza keşfinin incelenmesini kapsar.
Astronomi zamanı en eski medeniyetlere kadar uzanır. Antik gökbilimciler gece gökyüzünü gözlemleyerek takvimler geliştirdiler, mevsimleri tahmin ettiler ve gök cisimlerinin hareketlerini izlediler. 16. yüzyılda Nicolaus Copernicus, Dünya’nın Güneş çevresinde döndüğünü öne sürdü ve bu kuram kainat anlayışımızı kökten değiştirdi. 17. yüzyılda Galileo Galilei, Ay’ı, gezegenleri ve Samanyolu’nu gözlemlemek için bir teleskop kullandı. 18. ve 19. yüzyıllarda gökbilimciler yeni gezegenler, uydular ve asteroitler keşfettiler. 20. yüzyılda gökbilimciler güneş sistemini ve ötesindeki evreni keşfetmek için feza aracı fırlattılar.
Astronomi geniş ve kompleks bir emek verme alanıdır, sadece bununla beraber en büyüleyici ve ödüllendirici olanlardan biridir. Bizlere evrenin enginliğine ve içerisindeki yerimize dair bir bakış sunar.
Antet | Özellikler |
---|---|
Astronomi |
|
Gökada |
|
Feza |
|
Kainat |
|
Yolculuk |
|
II. Astronomi
Astronomi zamanı, en eski medeniyetlere kadar uzanan uzun ve büyüleyici bir tarihtir. Antik astronomlar, etraflarındaki organik dünyayı tahmin etmek için yıldızları ve gezegenleri incelemekle ilgileniyorlardı. Gökyüzünü gözlemlemek için muhtelif araçlar ve teknikler geliştirdiler ve evrenin yapısı ile alakalı birçok mühim keşifte bulundular.
Astronomiye alaka duyan en eski uygarlıklardan biri Babillilerdi. Babilliler, günümüzde Irak olarak malum Mezopotamya’da yaşıyorlardı ve kabiliyetli astronomlardı. Bir takımyıldız sistemi geliştirdiler ve bu sistemi yıldızların ve gezegenlerin hareketlerini takip etmek için kullandılar. Babilliler ek olarak ayın hareketlerine dayanan bir takvim de geliştirdiler.
Astronomiye mühim katkılarda bulunan bir öteki erken devre medeniyeti da Mısırlılardı. Mısırlılar, şu anda Mısır olan Nil Nehri Vadisi’nde yaşıyorlardı ve bununla beraber kabiliyetli astronomlardı. Tarihi ölçmek için bir sistem geliştirdiler ve bu sistemi güneşin ve yıldızların hareketlerini takip etmek için kullandılar. Mısırlılar ek olarak yıldızlarla hizalanmış birçok mabet ve anıt inşa ettiler.
Antik Yunanlılar da astronomiye fazlaca meraklıydı. Yunan astronomlar, Dünya’nın küresel olduğu ve gezegenlerin Güneş çevresinde döndüğü hakikatı de dahil olmak suretiyle birçok mühim keşifte bulundular. Yunan astronomlar ek olarak yıldızların ve gezegenlerin hareketlerini incelemek için kullanılan bir matematik sistemi geliştirdiler.
Antik Çinliler astronomiyle de ilgileniyordu. Çinliler, yıldızların ve gezegenlerin konumlarının insan işlerini etkileyebileceği inancına dayanan bir astroloji sistemi geliştirdiler. Çinliler ek olarak ayın hareketlerine dayanan bir takvim geliştirdiler.
Astronomi zamanı Orta Asır süresince gelişmeye devam etti. İslam astronomları, gökyüzünü gözlemlemek için yeni araçlar ve teknikler geliştirmek de dahil olmak suretiyle astronomiye birçok mühim katkılarda bulunmuş oldu. İslam astronomları ek olarak astronomi üstüne birçok antik Yunan metnini Arapçaya çevirdi ve bu metinler daha geniş bir kesime ulaştı.
Rönesans, Avrupa’da büyük entelektüel ve sanatla alakalı faaliyetlerin yaşandığı bir dönemdi ve bu zamanda astronomiye olan alaka de tekrar canlandı. Avrupalı gökbilimciler, teleskopun icadı da dahil olmak suretiyle birçok mühim keşifte bulunmuş oldu. Teleskop, gökbilimcilerin gökyüzünde fazlaca daha çok tafsilat görmesini sağlamış oldu ve Jüpiter ve Satürn etrafındaki uydular benzer biçimde birçok yeni nesnenin keşfedilmesine yol açtı.
Astronomi zamanı 17., 18. ve 19. yüzyıllarda gelişmeye devam etti. Bu çağın astronomları gezegen hareketinin yasaları ve evrim teorisi de dahil olmak suretiyle birçok mühim keşifte bulunmuş oldu. Bu çağın astronomları ek olarak spektroskop benzer biçimde gökyüzünü gözlemlemek için yeni araçlar ve teknikler geliştirdiler.
20. yüzyılda astronomide çığır açan yeni teknolojiler geliştirildi. Radyo teleskopunun icadı gökbilimcilerin gökyüzünü radyo dalga boylarında incelemelerine imkan sağlamış oldu ve feza teleskopunun icadı gökbilimcilerin gökyüzünü Dünya atmosferinin üzerinden gözlemlemelerine imkan sağlamış oldu. Bu çağın gökbilimcileri kuasarların ve pulsarların keşfi de dahil olmak suretiyle birçok mühim keşifte bulunmuş oldu.
Astronomi zamanı uzun ve büyüleyici bir tarihtir ve bugün hala yazılmaktadır. Yeni teknolojiler geliştirildikçe, astronomlar etrafımızdaki kainat ile alakalı daha çok şey öğrenebilmektedir.
III. Astronominin Dalları
Astronomi, birçok değişik dalı olan geniş ve kompleks bir emek verme alanıdır. Astronominin en mühim dallarından bazıları şunlardır:
-
Gözlemsel astronomi
Gözlemsel astronomi, gök cisimlerinin teleskop ve öteki aletlerle gözlenerek incelenmesidir.
-
Kuramsal astronomi
Kuramsal astronomi, gök cisimlerinin davranışlarının matematiksel modellerini geliştirerek ve kontrol ederek incelenmesidir.
-
Star astronomisi
Star astronomisi, yıldızların oluşumu, evrimi ve ölümü dahil olmak suretiyle yıldızları inceleyen bilim dalıdır.
-
Gezegensel astronomi
Gezegen astronomisi, gezegenlerin oluşumu, evrimi ve atmosferleri de dahil olmak suretiyle gezegenlerin incelenmesidir.
-
Güneş sistemi astronomisi
Güneş sistemi astronomisi, Güneş’i, gezegenleri ve uydularını inceleyen bilim dalıdır.
-
Galaktik astronomi
Galaktik astronomi, galaksilerin oluşumu, evrimi ve yapısı dahil olmak suretiyle galaksilerin incelenmesidir.
-
Kozmoloji
Kozmoloji, evrenin kökeni, evrimi ve kaderi de dahil olmak suretiyle bir tüm olarak incelenmesidir.
IV. Gök Cisimleri
Gök cisimleri, Dünya’dan görülebilen uzaydaki cisimlerdir. Bunlara yıldızlar, gezegenler, aylar, kuyruklu yıldızlar, asteroitler ve meteoroidler dahildir.
Yıldızlar en yaygın gök cismi türüdür. Fer ve sıcaklık yürüyerek büyük, sıcak gaz toplarıdır. Yıldızlar güneş sistemimizin ana enerji deposudur.
Gezegenler yıldızlardan daha küçüktür ve onların çevresinde dönerler. Güneş sistemimizde sekiz gezegen vardır: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün.
Aylar gezegenlerin yörüngesinde dönen nesnelerdir. Güneş sistemimizde 17 ay vardır. Ay, Dünya’nın yörüngesinde dönen tek aydır.
Kuyrukluyıldızlar Güneş’in çevresinde dönen minik, buzlu nesnelerdir. Toz ve gazdan oluşan uzun, parlak bir kuyrukları vardır.
Asteroitler, Güneş’in yörüngesinde dönen minik, kayalık nesnelerdir. Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında bulunurlar.
Meteoritler, Güneş’in yörüngesinde dönen minik kaya ya da metal parçalarıdır. Dünya atmosferine girebilir ve meteorlara dönüşebilirler.
V. Astronomik Vakalar
Astronomik vakalar gökyüzünde gerçekleşen vakalar ya da oluşumlardır. Organik ya da insan yapımı olabilirler ve minik ve önemsizden büyük ve felakete kadar değişebilirler. En yaygın astronomik olaylardan bazıları şunlardır:
- Güneş tutulmaları
- Ay tutulmaları
- Kuyrukluyıldızlar
- Meteorlar
- Süpernovalar
- Gama ışını patlamaları
- Asteroit çarpmaları
Astronomik fenomenler teleskoplar, uydular ve spektrograflar benzer biçimde muhtelif araçlar ve teknikler kullanılarak incelenebilir. Bu fenomenleri inceleyerek, gökbilimciler evrenin zamanı ve evrimi ile onu yöneten fizik yasaları ile alakalı daha çok data edinebilirler.
VI. Feza Araştırmaları
Feza keşfi, dış uzayı keşfetme sürecidir. Ay’ı, gezegenleri ve uzaydaki öteki nesneleri incelemek için feza aracının kullanımını ihtiva eder. Feza keşfi ek olarak feza seyahati için yeni teknolojiler geliştirmek ve kainat ile alakalı daha çok şey öğrenmek için kullanılır.
Feza araştırmalarının zamanı 1900’lerin başlangıcında roketlerin geliştirilmesiyle başladı. 1957’de Sovyetler Donanması ilk suni uydu Sputnik 1’i fırlattı. Bu vaka, ABD Birleşik Devletleri ile Sovyetler Donanması arasındaki Feza Yarışı’nın başlangıcını işaret etti. 1961’de ABD Birleşik Devletleri ilk insanı, Alan Shepard’ı uzaya fırlattı. 1969’da Neil Armstrong ve Buzz Aldrin Ay’da yürüyen ilk insanoğlu oldular.
Feza Yarışı’nın ilk günlerinden bu yana, feza keşfi giderek daha mühim hale geldi. Feza keşfi, Küresel Konumlandırma Sistemi (GPS) ve Hubble Feza Teleskobu benzer biçimde yeni teknolojilerin geliştirilmesine yol açtı. Ek olarak Dünya, Ay ve öteki gezegenler ile alakalı daha çok şey öğrenmemize destek oldu.
Feza keşfi hala nispeten yeni bir alandır ve kainat ile alakalı hala bilmediğimiz fazlaca şey vardır. Sadece, feza keşfi evreni ve içerisindeki yerimizi anlamamız için elzemdir.
VII. Astronomik Araçlar ve Aletler
Astronomik araçlar ve aletler gece gökyüzünü ve içerisindeki nesneleri incelemek için kullanılır. Bu araçlar bayağı teleskoplardan kompleks uydulara ve feza sondalarına kadar uzanır.
Teleskoplar en temel ve yaygın astronomik araçlardır. Uzaktaki nesnelerden gelen ışığı büyütmek, onları daha yakın ve parlak işaret etmek için kullanılırlar. Teleskoplar uzaydaki yıldızları, gezegenleri, uyduları, kuyruklu yıldızları ve öteki nesneleri gözlemlemek için kullanılabilir.
Öteki astronomik araçlar şunlardır:
- Radyo teleskopları
- Kızılötesi teleskoplar
- X-ışını teleskopları
- Gama ışını teleskopları
- Feza sondaları
Bu araçlar gökbilimcilerin evreni muhtelif şekillerde incelemelerine imkan tanır. Çıplak gözle görülemeyecek kadar sönük ya da uzak nesneleri gözlemleyebilirler. Ek olarak radyo dalgaları ya da X ışınları benzer biçimde değişik ışınım türleri yürüyerek nesneleri de inceleyebilirler.
Astronomik araçlar ve aletler astronominin yürüyüşlerinde yaşamsal bir rol oynamıştır. Bunlar astronomların kainat anlayışımızı değiştiren keşifler yapmalarına imkan elde etmiştir.
Kainat
Kainat, en minik atom altı parçacıklardan en büyük galaksilere kadar mevcud her şeydir. Ortalama 13,8 milyar yaşlarında olduğu ve ortalama bir milyar galaksi ihtiva ettiği tahmin edilmektedir. Her galaksi milyarlarca star ihtiva eder ve birçok yıldızın yörüngesinde gezegenler vardır. Kainat devamlı genişlemektedir ve sonsuza kadar genişlemeye devam edeceğine inanılmaktadır.
Evrenin incelenmesine kozmoloji denir. Kozmologlar evreni incelemek için teleskoplar, uydular ve bilgisayar simülasyonları benzer biçimde muhtelif araçlar ve teknikler kullanırlar. Son yıllarda kainat ile alakalı fazlaca şey öğrendiler, sadece hala çözülememiş birçok gizem var.
Kainat ile alakalı en büyük gizemlerden biri, neyden yapıldığıdır. Bilim adamları evrenin ortalama %75 karanlık enerjiden, %25 karanlık maddeden ve ortalama %4 basit maddeden oluştuğuna inanıyor. Karanlık enerji, evrenin giderek artan bir miktarda genişlemesine yol açan esrarengiz bir kuvvettir. Karanlık madde, fer yaymayan ve direkt tespit edilemeyen esrarengiz bir maddedir. Bayağı madde, atomlar ve moleküller benzer biçimde görebildiğimiz ve dokunabildiğimiz maddedir.
Evrenle alakalı bir öteki gizem de iyi mi başladığıdır. Bilim adamları evrenin ortalama 13,8 milyar sene ilkin büyük bir patlamayla başladığına inanıyor. Büyük patlama, evreni yaratan uzay-zamanın ani ve şiddetli bir genişlemesiydi.
Kainat uçsuz bucaksız ve esrarengiz bir yerdir ve onun ile alakalı hâlâ bilmediğimiz fazlaca şey vardır. Sadece bilim adamları kainat ile alakalı devamlı yeni şeyler öğreniyor ve ikimiz de onun sırrını azar azar çözüyoruz.
IX. Kozmoloji
Kozmoloji, Kainat’in bir tüm olarak incelenmesidir. Kainat’in kökeni, evrimi ve yapısının yanı sıra davranışını yöneten yasaların incelenmesini de kapsar. Kozmoloji, kökleri 20. yüzyılın başlarına dayanan nispeten yeni bir bilim alanıdır. Sadece, hızla fizikteki en mühim ve coşku verici emek verme alanlarından biri haline gelmiştir.
Kozmolojideki en mühim sorulardan biri Evrenin iyi mi başladığıdır. Yaygın kuram, Evrenin Büyük Patlama adında olan sıcak ve yoğun bir durumla başladığıdır. Bu kuram, Evrenin genişlediği ve kozmik mikrodalga arka plan radyasyonu da dahil olmak suretiyle bir takım gözlemle desteklenmektedir.
Büyük Patlama teorisi ek olarak Evrenin nihayetinde Büyük Çöküşle son bulacağını öngörür. Sadece, Evrenin bunun yerine ebedi genişleme evresine girmesi mümkündür. Evrenin kaderi, kozmolojideki en büyük gizemlerden biridir ve etken inceleme mevzusudur.
Kozmoloji bununla beraber Evrenin yapısıyla da ilgilenir. Kainat büyük ölçeklerde benzeşik değildir, bunun yerine kompleks bir galaksi ağı ve galaksi kümeleri olarak bölünmüştür. Bu yapının incelenmesine büyük ölçekli yapı kozmolojisi denir.
Kozmoloji emek vermesi, Evrendeki yerimizi tahmin etmek için eğer olmazsa olmazdır. Bizlere Evrenin kökenini, evrimini ve geleceğini tahmin etmek için bir çerçeve sağlar. Ek olarak Evreni yöneten fizik yasalarını anlamamıza destek sağlar.
S: Astronomi nelerdir?
A: Astronomi, yıldızlar, gezegenler, galaksiler ve öteki nesneler de dahil olmak suretiyle evreni ve içerisindeki her şeyi inceleyen bilimdir.
S: Astronominin dalları nedir?
A: Astronominin dalları içinde gözlemsel astronomi, kuramsal astronomi ve gezegen bilimi yer alır.
S: En mühim astronomik keşifler nedir?
A: En mühim astronomik keşifler içinde Uranüs ve Neptün gezegenlerinin keşfi, esneyen evrenin keşfi ve kara deliklerin keşfi yer alır.
0 Yorum